18 Ocak 2009

Tütün: Dünyanın En Eski Blogcusu

Dostlar geçen gün bir süredir uğramadığım bir blogu ziyaret ettim. Ziyaret nedenim ise kendi blogumda verdiğim linkleri kontrol etmekti. Ziyaret ettiğim blog ise ALTI ÜSTÜ TASARIM. Sahibi çok yetenekli, başarılı bulduğum, yazılarını beğendiğim ve sırf bu nedenle de kitabını yayınlar yayınlamaz aldığım Mehmet DOĞAN. Şimdi bu adam ne anlatıyor diyebilirsiniz. Ne anlattığıma gelince.

Mehmet Doğan’ın Kanada’da yaşadığını  şimdilerde ise artık Dübai’de yaşadığını biliyorum. mehmet Fakat öncelikle bu ziyaretim sonunda çok üzüldüm. Çünkü artık  Mehmet Doğan  blogunda yazma işine son vermiş. Artık çok değer verdiğim zeka pırıltısını yansıttığı yazılarından mahrum kalacağız. Onu blogunda yayınladığı ve çok beğendiğim bir yazısını  iznini almadan sizlere aktaracağım. Umuyorum önümüzdeki günlerde Mehmet Doğan’ın yazılarını tekrar zevkle okuma ve değerli fikirlerinden yararlanma fırsatını buluruz.  Değerli kardeşim Mehmet Doğan’a yeni yaşamında mutluluklar ve başarılar dilerim. Aşağıdaki yazısını sizlerde beğenirsiniz umarım.

Tütün: Dünyanın En Eski Blogcusu

mehmet Acemi Blogcu sayesinde öğrendiğim gerçekten ilginç bir konu tartışılıyor Postitler blogunda. Kisaca konu, Türkiye'deki blog dizinlerinin yeteri kadar yeterli olup olmadığı ve bu blog karmaşası içinde “öksüz bırakılan” bloglar.

Konu ile ilgili yorumlarımı Postitler’in ilgili yazısına ekledim ama biraz daha bu konu hakkında yazmak istiyorum.

Ama öncellikle ben birçok kişinin çok iyi bildiği, sinsi, keyifli, öldürücü, en kötü kolonya kokulu bir bitkiden bahsetmek istiyorum: Tütün.

Tütün, isim olarak, belki de dünya üzerinde en iyi tanınan bitkilerden biri. Görünüş olarak diğer bitkilerden çok farklı olmasa da özünde, çok ilginç bir bitki. İlginçliği, insanoğlunun ürettiği sigara ya da o iğrenç kokulu kolonya yapımı ile alakalı değil. Esas ilginç olan, tütün bitkisinin, belki de dünyanın en eski blogcusu olmasında. Evet haklısınız! Tütün bitkisinin blogunu ne blogspotda, ne bloglar aleminde ne de blog kardeşliğinde gördünüz. Hiçbir yazısını okumadınız. Gerçi tütün bitkisinin blogundaki yazılar çok ilginç olmasa da; yazıların içeriği birbirine benzese de, sizin bu blogu okumamanızın sebebi bunlar değil. Çünkü bu bitkinin yazılarını, mesajlarını okuyan bizler değil, Polistes adı verilen bir çeşit arı.

Danimarkalı bir çiftçi Thomas Harttung, bu tütün bloğunun nasıl oluştuğunu bakın nasıl anlatıyor:

Her şey, karnı aç bir hornworm adı verilen tırtılın, en sevdiği yemek olan, tütün yapraklarına tırmanması ile başlar. Tırtıl, göze ve dişe gelir bir yaprağın üzerinde mola verir. Tütün yaprağı bu gelişmeden habersizdir çünkü tütün yaprağını ziyaret eden birçok canlı vardır. Her canlının, her böceğin tehlikeli olacağını bilemez. Fakat bahsi geçen tırtılın, ilk ısırığı sayesinde, bu tırtılın tükürüğünü tanıyan tütün yaprağı, bu ziyaretin iyi bir ziyaret olmadığını anlar ve buna karşılık, kendisi kimyasal bir sıvı salgılamaya başlar (blog yazısı). Kimyasal madde salgılandıktan sonraki tırtıl ısırıkları, bu kimyasal salgının, tırtılın vücuduna girmesini sağlar ve tırtıl bir müddet sonra, tok olduğunu hisseder. Halbuki yeni başlamıştır yemeğe. Fakat tütün yaprağı, zamanının az olduğunu bilmektedir çünkü tırtılın tokluk hissi çok uzun sürmeyecek ve yaprağı yeniden yemeye başlayacaktir. Fakat tütünün salgıladığı bu kimyasal maddeyi fark eden (blog yazısını) yalnızca tırtıl değildir. Hani bizim blog yazıların başka bloglardan linklenmesi, Technorati’de indekslenmesi gibi, bu kimyasal madde, kilometreleri aşarak, polistes adı verilen bir çeşit arıya kadar ulaşır (bir nevi RSS). Kimyasal maddenin içeriği “yardıma ihtiyacım var, üzerimde bir tırtıl, yapraklarımı yiyor. Biliyorum senin yumurtalarını koyacak bir yere ihtiyacın var. İşte aradığın fırsat” demektedir. O küçücük arı, kilometrelerce yolu kateder, binlerce tütün yaprağı içinden, bu yardımı blog yazısını yazan tütün yaprağını, eliyle koymuş gibi bulur. Tabi ki tırtılı da (artık bu arı, blog kardeşliğini mi, bloglar alemini mi, Technorati’yi mı yoksa Google Haritayı mı kullanıyor, o kısmı belirsiz). Arı, bu sorun yaratan tırtılın,üzerine, yumurtalarını yerleştirir çünkü tırtılın yüzeyi, arının yumurtaları için mükemmel bir ortamdır. Tırtılın, bu durumda, çekip gitmek, ya da orada yumurtalara gömülüp, arının ataklarıyla ölmekten başka şansı yoktur. Böylece hem arının gelecek nesilleri hem de tütün yapraklarının yaşamı garantilenmiş olur.

İşte basit bir iletişim, etkili bir networkun doğada oluşturduğu efekt. Tütün bitkisi bile, yaşamı için network, link ve iletişime ihtiyacı varken, blogların böyle bir ortamdan yaşamalarını devam ettirmek için yararlanamayacağını düşünmek bence hata olur.

Siz ne dersiniz?

Dipnot: Eğer tütün işiyle uğraşan bir çiftçi tanıdığınız varsa, yukarıda anlatılanların kendi tütün tarlalarında gerçekleşmediğini, o tırtılların, insan yapımı kimyasal madde (DDT gibi) ile öldürüldüğünü size söyleyecektir. Doğru! Bunun nedeni, günümüzde tütünün ticari bir değeri olması ve bu nedenle, tütünün, gerçek habitatında değil, koşullandırılmış, ticari tarım alanlarında yetiştirilmesi. Bu nedenle, tütün, doğa içinde oluşturulduğu networkden yoksun. Blogunu okuyan arılardan uzak.

KAYNAK: ALTI ÜSTÜ TASARIM

YAZAN: Mehmet DOĞAN

06 Ocak 2009

BLOGLARA MESAJ FORMU EKLEMEK

DDostlar bugün yazacaklarım bana sürekli sorulan bir konu hakkında. Yine nette alakasız bir şey ararken Blogger ve diğer web sitelerinde ihtiyaç duyulan bu hadiseyi şu anda hepiniz merak ediyorsunuzdur. Bloglarınızı veya web sayfalarınızı ziyaret edenlerle aranızda iletişim sağlayan bu araçla ilgili daha önce bir yazı yazmıştım. Yine bu gün iki siteden bahsedeceğim bu siteler size mesaj göndermek isteyen ziyaretçilerin bu isteğini yerine getiriyor. Her ikisinide de blogunuza adapte etmek çok basit.

Yada bana öyle geldi. HTML yani web tasarımı bilmeyen dostlar için söylüyorum. Bilenler zaten hemen bloglarında buna uygun düzenlemeleri hemen yapacaklardır. Bilmeyenler içinse tavsiyem, öncelikle kendinize buna uygun şablon seçmenizi öneririm. Yok ben şablonumdan memnunum diyenler içinde önerilerim olacak tabii. Şimdi gelelim bahsi geçen sitelerin bu hizmetlerini sırayla anlatmaya.

İlk anlatacağım site CONTACTİFY adlı bir site. Burada yapılan işlem çok basit. Bu sitenin giriş sayfasındaki üyelik formunu dolduruyorsunuz. Daha sonraki aşamada size bir link ile birlikte bir hesap numarası veriliyor. Bu verilen linki şablonunuzda varsa eğer yoksa da bir iletişim düğmesi veya resmi yapıp bu yarattığınız düğmeye veya resme atayabilirsiniz. Eğer bu size zor gelirse CONTACTİFY bunu da düşünmüş ve bir WİDGET yapmış. Size bu widget’in embed kodlarını veriyor sizde bunu blogunuzda uygun bir yere koyuyorsunuz. Nasıl mı? Embed kodlarını kopyalıyorsunuz. Blogunuzda Yerleşim sekmesinde sayfa öğeleri bölümünde Gadget Ekle ye tıklıyorsunuz. HTML/JavaScript'i Yapılandır aracını açıp kopyaladığınız kodları yapıştırıp kaydet diyorsunuz. Bu kadar basit….

 

Bu sitenin verdiği url linkini bir düğmeye veya bir resme de atayabilirsiniz. Bu bir posta kutusu resmi veya İLETİŞİM kelimesi de olabilir

ÖRNEK KOD:

Görünüş:

İLETİŞİM

şeklinde görünecek. Yine bunu HTML/JavaScript aracı ile istediğiniz yere koyabilirsiniz..

Resme atama işini ise ya benim gibi bir resim yapacaksınız veya uygun bir resim bulacaksınız o resme aşağıdaki gibi atama yapacaksınız. Yine HTML/JavaScript aracı ile blogunuzda istediğiniz uygun bir yere koyacaksınız.

Örnek Kod:

 

GÖRÜNÜŞ:

e_posta

Gelelim ikinci siteye; Bu sitenin adı ise Email Me Form. Bu siteye de üye oluyorsunuz. Daha sonra birkaç aşamada kendi formunuzu oluşturuyorsunuz. Daha önce anlattığım CONTACTİFY ve Email Me Form un paralı hizmeti de var. Her ikisinde de paralı hizmetlerde extra ilaveler sunuyorlar. Bu sitelerden başka bu hizmeti bedava veren yüzlerce site var. Diğerlerini de google da aratırsanız onları da inceleme fırsatı bulabilirsiniz.

Email For Me size hem Mesaj formunun kodlarını veriyor. Hem de bir link veriyor. Hangisini isterseniz kullanabilirsiniz. Daha önce CONTACTİFY de anlattığım uygulama aşamaları bunun içinde aynen geçerli. Örneklerin uygulama linkleri aşağıda verilmiştir.

ÖRNEK:

Yukarıdaki örnek formu bir düğmeye ataması yapılmış çalışan örneği buradan görebilirsiniz. Diğer örnek uygulamalarıda aşağıdaki linklerden görebilirsiniz.

RESİM UYGULAMASI ÖRNEK:  test ediyorum

DÜĞME ÖRNEK:  DENEME

BLOG İÇİ UYGULAMASI ÖRNEK: DENİYORUS (Blogda burda olduğu gibi en alta konabilir.)

03 Ocak 2009

image (Resimli) Blockquote

Dostlar sizlere bugün rutin kullandığımız bir olaydan bahsedeceğim. Bu olayın adı blockquote.Yani yazılarımız arasında bir yerlerden alıntı bir yazı yayınladığımız zaman genelde kullanırız. Blogger 'ın bu özelliği yok mu var. Bazen bu özellik kullandığımız şablon yani tema'nın css özelliklerine göre de değişiklik gösterir. Eğer şu anda benim gibi var olan özellikden memnun olmayanlar için bu uygulamayı anlatmayı gerekli gördüm.

Daha önce bu konuda bir yazı yayınlamıştım zaten. Ama bu gün anlatacağım ise daha farklı bir şey. Önceki anlattığım blockquote uygulama açısından biraz zahmetli idi ve ayrıca farklı tarayıcılarda farklı sonuçlar veriyordu. blolockquoteBu nedenle bugün anlatacağım uygulama daha basit bir uygulama. Uygulama bittiğinde yandaki resimdeki blockquote (Blok Alıntı) düğmesine basmanız yeterli olacak. Uygulaması zahmetli gelebilir. Kolaya kaçmaktan hoşlanmayanlar ve özgün bir şeyler yapmak isteyenlerin hoşuna gidecek bir uygulama olacak bu.

blolockquote-2

İşe başlayalım hemen. Öncelikle Yerleşim sekmesinde HTML 'yi düzenle bölümüne geleceksiniz orada css style kodlarına ufak bir özellik ekleyeceksiniz. Nereye mi söyleyeyim, tarayıcının düzen menüsünden bu sayfada bul ibaresine tıklayacaksınız. Arama penceresine blockquote yazıp aratacaksınız. CSS kodlarında bulduğunuz blockquote style kodları yerine kopyala yapıştır yaparak aşağıda verdiğim kodları aynen yazacaksınız veya değiştireceksiniz.

CSS STYLE KODLARI:

.post blockquote {
text-align: justify;
width: 400px;
margin-left: 20px;
padding: 10px 0px 0px 30px;
background-position:top left;
background-repeat: no-repeat;
background: transparent url("http://i73.photobucket.com/albums/i235/aziz52/azizname_image/quote-1.gif") top left no-repeat;
}
.post blockquote p {
margin-right: 20px;
padding-right: 30px;
padding-bottom: 0px;
padding-left: 0px;
padding-top: 0px;
background: transparent url("http://i73.photobucket.com/albums/i235/aziz52/azizname_image/unquote-1.gif") bottom right no-repeat;
background-position: bottom right;
background-repeat: no-repeat;
}

Eğer beklediğiniz gibi bir sonuç vermesse blog temanızın özelliklerine göre düzeltmeler yapabilirsiniz. Yazılarınızı yazarkende HTML'yi Düzenle sekmesinde yazınızın kodları aşağıdaki gibi görülmeli.

Yazı Kodu:

<p align="justify">When the page loads, the script parses the document, looking for BLOCKQUOTE elements, and then plugs in the two images with their proper attributes (src, alt, class, etc.). If there is a CITE attribute present in the markup, then the script creates a DIV to display the domain name as a link.</p> <blockquote><p>When the page loads, the script parses the document, looking for BLOCKQUOTE elements, and then plugs in the two images with their proper attributes (src, alt, class, etc.). If there is a CITE attribute present in the markup, then the script creates a DIV to display the domain name as a link</p></blockquote>

Uygulama böyle görünecek :

blolockquote-2

Blockquote için bir başlangıç resmi birde kapanış resmi hazırlıyacağız. Benim yaptığım gibi bir image host, Photo Host sitesine yükleyeceğiz.

dene_quote-3 q_O q_C quote unquote

Oradan alacağımız resmin URL Adresini yukarıda CSS Style kodlarındaki benim background: URL ("http://adresiniz.com") adresindeki yerine koyacaksınız. İşiniz bittiğinde uygulama aşağıdaki örnekde görüldüğü gibi görülecek. Kolay gelsin...

blolockquote-1

İNTERNET SANSÜRÜ VE FİŞLEMEYİ AŞMANIN YOLU

      ...MEDYADAN SONRA İNTERNET NEDEN SANSÜRLENİYOR...!     ...